26 Mart 2014 Çarşamba

aynen böyle !

soğuğu sever misin ? sen de bazen serinlemek istiyor musun? içimde o kadar büyük bir yangın var ki ancak soğukta dinlenebiliyorum... itinayla beslenen bir şömine ateşi ne zaman bu kadar büyük bir yangına dönüştü bilmiyorum. sürekli daha fazlasını yutmak istiyor ve ben ona engel olmaya çalışıyorum. yanıklarım kabuk başladıkça bakışlarım buz tutuyor. soğuktan ellerim titrerken ben içten içe kavruluyorum. ateş uzaktan tatlıdır ama yaklaşırsan yanarsın. peki ya ateş içindeyse ne yaparsın? kimseyi yakmamak için herkesten uzaklaşırsın. bilirsin çünkü; biri bile gereğinden fazla yaklaşınca yanacak. ya güneş olacağım yada kül olacağım ama ne olursa olsun içten içe hep yalnız olacağım...

8 Mart 2014 Cumartesi

büyümek...

insanlar normal gelişimlerinin içerisinde büyüdükçe genişlemeye meyillidirler. istekleri, beklentileri, hayata bakışları, kendilerine bakışları... her biri büyür o her yaş alışlarıyla birlikte. ve çeperleri genişler, yırtılır... kabukları kırılır, içlerinden kendilerine bile yabancı türlü türlü diğer "ben"ler çıkar. ben bunu hiç yaşamadım. ben, benim bile bilemediğim bir genişlikte doğdum. içimde bir evren saklıydı sanki... öyle geniştim. sonra büyümek denilen o herkese nimet, bana illet olan şeyle birlikte küçülmeye başladım. umutlarımı unuttum, heveslerimden kurtuldum, arzularımdan soyundum.